
“Ohh!” mu çeksem yoksa “Haydi şimdi bütün eller havaya!” mı
desem bilemedim. En iyisi ben kocaman bir ohh çekeyim. İçim kıpır kıpır =)
Bitti ya bitti. İçimde bir boşluk yok. Olması mı gerekiyor bilmiyorum ama
olmasın böylesi çook güzeellll :D Mutluyum hem de çook. Kelime bulamıyorum
anlatmak için.
Şöyle desem;
Buluştum!
Mail kutuma gelen ve yorum olarak yazdıklarınızın sonunda
buluşmaya karar verdim. Düşüncelerinizi, deneyimlerinizi, fikirlerinizi benimle
çekinmeden paylaştığınız için hepinize teşekkür ederim. Öncelikle bunu
belirtmek istedim.
Bugün buluştum. Kadınız işte. İnsanın “O eski halimden eser
yok şimdi.” diyesi geliyor ve ona göre giyiniyor. “Bak baaakk neler kaçırdın,
senden sonra yıkılacağımı sanıyorsan yıkılmadım. Hem güzelleştim (Kilo verdim)
hem de giyim tarzımı değiştirdim.” dedim hohooo =))) Tabi bunu giyimimle ve tavrımla
dedim. Öyle pat diye değil ;) Altıma dapdar kotumu, onun altına siyah
çizmelerimi ve üzerime sırt dekolteli kazağımla deri ceketimi giydim. Birazda siyah
makyaj yapıp kırmızı rujla çıktım dışarıya. Ne yalan söyliyim güzel oldum
hahahaaaa :D
Kötüyüm kötüyüm kötüüü!!!
Hayat erkeklerden intikam alınca daha mı güzel ne?! ;) Kız
arkadaşlarımı terk eden erkeklerden de böyle intikam alıyorum ya da aldırıyorum
ohh #) Ay şu dört gündür yaşadığım sinir stres germişti beni. Nasıl olacak, ne
dicem ıvır zıvır bir sürü cümle beynimde geziniyordu ama bugün noldu; bitti!
Bitirdim hem de ben bitirdim! O kadar Almanyalara gidişim, yazlıkta bir ay
kalışım, düşüne düşüne hindiye dönüşüm bir işe yaramış. Heyt bee süpersin Z.S!
(Teşekkürler teşekkürler hehee).
En başa alalım. Buluşma yerimize bu sefer geç giden ben
oldum (ki normalde beni bilen bilir çok erken giderim ben buluşmalarıma. İster iş
görüşmesi olsun ister gezmeye gidelim fark etmez erkenden gider beklerim ben. Ne
bekleticen ne de beklicen mantığıdır benimkisi). Bir gün önceden de G. ile konuşup
ona oturulacak yer sormuştum. G.’de bana en güzel yerin Kahve Diyarı olduğunu
söylemesiyle mantıklı geldi. “Hastayım, yürümek istemiyorum.” yalanını uydurup
Ex Boyfriend’imizi mekana götürdüm. Önce karşıma oturdu. Sorun yoktu derken bir
anda yanıma oturdu ve elini belime attı! İşte orda geri çekilip “Sevgilim var.”
dedim. Yalanda değil aramasa da var yahu (Ben bu gazla onu da hallettim bekleyin
bi dakka. Onu da hikâyenin sonuna saklıyorum.). Bizimkine bir kal geldi. Elindeki
fincanı bıraktı ve aniden dönüp “Burada mı?” dedi! Ay evet bunu dedi! Salak ya,
sevgilim orada olsa seninle ayrı masaya otur muyum?! Şaşkın yahu! “Tabi ki de burada
değil. Ama bugün seninle buluştuğumu biliyor.” dedim. Hazır olun verdiği cevabı
aynen yazıyorum: “Nolcak ki? Benimde görüştüğüm kızlar var.” dedi. “Nasıl ya
istemiyorum, sevgilime bunu yapmam.” dedim. Bu sefer geri çekildi ve kahvesini
içerken “Nerde tanıştınız, ne zamandır sevgilisiniz, yaşı, mesleği ne?” diye soru
yağmuruna başladı. Hepsine verilecek cevabım vardı (Yalan mı söylicez oğlum. Bizde
her şey açık ve net.). Kahvelerimizi içtik ve “Şöyle Kordon boyunca yürüyelim.”
dedi. “Hastayım ama.” desem de “Yarım saat çok değil.” dedi. “Peki.” dedim. Konuştuk
havadan sudan. Asansöre doğru yürüdüğümüzü anladığım anda “Hadi geri dönelim.”
dedim. “Neden metroyla döncen zaten.” dedi (Her şeyi bildiğini sanan bu
hallerini hiç özlemediğimi bir kez daha anladım.). “Hayır.” dedim. “Ben otobüsle
döncem. Birazda yürümek istiyorum. Kordon’a gidicem.”. Böyle dedikten sonra
elimi sıkıp “Bu seninle son görüşmem. İki senedir İzmir’deyim ve Antalya’ya
taşınmak istiyorum. Çok güzel bir kadınsın Z.S. Bunun kıymetini bil. Seninle tanıştığım
için çok mutlu oldum. Elveda.” dedi ve ayrıldık.
Bitmişti.
Evet, farkındaydım
kendimin, benliğimin.
İşte ben bu gazla G.’yi aradım ve her şeyi anlattım (Onun
bugünü merak ettiğini biliyordum.). Ardından da hayatımdaki adamı arayıp
onunla da olan ilişkimi kesinkes bitirdim!
Ohh beee :D
Üstümden kocaman bir
yük kalkmış oldu.
Huzuru buldum.
O heyecan ve adrenalin ile Gündoğdu Meydanı’na kadar
yürüdüm. Sonra gene benim yerime oturdum ve Karşıyaka’yı, vapurları, yük
gemilerini, denize dalıp çıkan martıları izledim. Gözümü kapatıp denizi
dinledim. Deniz kokusunu içime çektim. Soğuk soğuk her çekişim de daha da
açıldım.
Dünya varmış yaa! Ayy artık rahatım. Hayatımda ne o, ne bu
kimse yok. Bitti. Kafam rahat, gönlüm boş. Ona zaman ayıramadın, bununla
konuşmadın, yok buluşmadın diye trip atacak adamda kalmadı. Dünkü Galatasaray
maçından sonra eve dönmeden önce GS Store’a da uğrayıp abime hediye aldım.
İçerisi ana baba günüydü. Çoluk çocuk ;)
Şimdi evimdeyim ve radyomu son ses açtım, bağıra çağıra,
hoplaya zıplaya şarkıları söylüyorum. Naz’da bana eşlik ediyor. Komşular “Z.S. gene
coştu!” diyorlardır kesin. Amaann mutluyum yahu :D :D
Hepinizi seviyorum.
xoxo